1 Mart 1926 tarihinde İzmir’de dünyâya gelen ses sanatçısı Hasan Mutlucan, 6 yaşındayken babasını kaybetmiş ve 13 yaşında annesiyle birlikte İstanbul’a taşınmıştır.
Ortaokul yıllarında (1940) dekoratör çırağı olarak çalıştığı tiyatroda, oyunculardan biri rahatsızlanınca ilk defa sahneye çıkmış ve tiyatro sanatçısı Necdet Mahfi Ayral tarafından, rahatsızlanan oyuncunun yerine seçilmiştir.
Oyuncunun repliği çok kısaymış: “Burası Kaf Dağı, ne işin var senin burada”. Bu kısacık replik, seyirciler arasında bulunan Muhsin Ertuğrul’un çok ilgisini çekmiş ve tiyatroda ufak roller almaya başlamıştır.
Daha sonra Muhlis Sabahattin ile tanışmış ve onun operet kumpanyasına katılmıştır. O’nun ölümünden sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girmiştir. Konservatuarın o dönemdeki yönetmeni, Münir Nurettin Selçuk‘tur.
Sesinin az bulunur kalitedeki bas tınısı, Faust operasına girme imkânı sağladıysa da, türküleri çok sevdiği için bu teklifi kabul etmemiştir.
1973 yılında T.R.T. radyosunda 15’er dakikalık programlarla, davudi sesini tüm Türkiye tanıtmış, Sadi Yaver Ataman‘ın ısrarıyla kahramanlık türküleri söylemiş ve bir de plak çıkartmıştır.
12 Eylül 1980 tarihinde okunan bildirinin ardından, Hasan Mutlucan’ın Kahramanlık Türküleri albümünden “Yine de Şahlanıyor” türküsü çalınmıştır. Bu türkü, günün şartlarıyla birlikte öyle bir etki yapmıştı ki, artık o davudi sesi ve ismiyle darbelerle özdeşleştirilmişti.
Fakat Hasan Mutlucan bu durumdan son derece rahatsız olmuştu ve bu rahatsızlığını da şu cümlelerle dile getirdi: “Dehşetli bozuluyorum. Çünkü darbe sanatçısı değilim. Halit Kıvanç attı bu sıfatı ortaya. Sanki bütün millet, hislerinin tercümanıymış gibi kabul etti. Kahramanlık türküleri insanlara tesir eden bir şeydi. Hissiyatlarına tesir ettim ki beni beğendiler.
Ama yukarı kademelerden bazı kişiler beni maalesef kullandılar. Propaganda, reklam vasıtası yaptılar. Darbecilere mal etmek istediler, o türkülerden soğuttular beni. Ben kimsenin adamı değilim, halka türküler okuyan biriyim. O türküler ecdadımın kahramanlık öykülerini anlatan menkıbelerdi. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Hissiyatıma kapılabilirim. Küskünüm efendim.”
Kendisi, sosyal demokrat çizgide ve darbe karşıtı olduğunu defaatle belirtmiştir. Siyasi görüşü ile yaptığı müziği, propaganda aracı haline getirenlerin militarist tavrı arasındaki tezatı anlatan en çarpıcı deyişlerinden biri, 2006 yılında bir gazete röportajında söylediği: “(…) kendi sesimle kendimi uyandırmaktan bıktım artık.” cümlesidir.
1962 yılında T.R.T.’den politik sebeplerden dolayı ayrılmak durumunda kalmış ve sonrasında İstanbul Belediyesi Konservatuvarı, Türk Halk Müziği Topluluğu’na katılmış olan Hasan Mutlucan, 28 Aralık 2011 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir. Kaynak: tr.wikipedia.org