Kemâlettin Kamu, 1901 yılında Bayburt’ta dünyâya geldi. 1910 yılında dışarıdan sınava girerek, orta birinci sınıfta öğrenim görme hakkı elde etti.
Erzurum’da başladığı ortaokulu Refahiye’de bitirdi. Erzurum’un işgal edildiği haberini alan babasının, kalp sektesinden ölmesi üzerine, annesiyle önce Sivas’a sonra da Kayseri’ye göç etti.
Bulduğu her işte çalışıp, bir yandan da eline ne geçerse okuyan ve şiirler yazan bir gençti. Bir süre Bursa, daha sonra İstanbul’da bulunan ve İstanbul Erkek Öğretmen Okulu’nda okuyan Kemâlettin Kamu, işgal güçlerinin şehre girmesi üzerine Ankara’ya gitti.
Ankara’da Matbuat Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. Kurtuluş Savaşı yıllarında yazdığı şiirler okul kitaplarına girdi, yurt genelinde tanınan ve sevilen bir şair oldu. Kimi şiirleri bestelenip şarkı veya marş oldu. İstiklâl Marşı seçimine de katıldı.
25 yaşında âşık olduğu genç kız ile evlenme hazırlığında iken, bir anlaşmazlık sonucu evlilikten vazgeçti ve ömrü boyunca yalnız yaşadı. Anadolu Ajansı temsilcisi olarak gittiği Paris’te, Siyasal Bilimler alanında eğitim gördü. Soyadı Kanunu çıkınca “bir ülkede yaşayanların tamamı” anlamına gelen Kamu’yu seçti.
Paris dönüşü önce İstanbul’a, sonra Ankara’ya gitti. Şiirlerinin yanısıra, ekonomi ile ilgili çalışmalar da yaptı. 1939 yılında Rize milletvekili olarak meclise girdi. Bir yandan da, Türk Dil Kurumu’nda “Terim kolu başkanlığı” yaptı. Bir süre sonra annesini kaybedince, tüm sevgisini yeğenlerine verdi.
Kemâlettin Kamu, şiire 1919 yılında Büyük Mecmua’da şiirlerini yayımlatarak başlamıştı. Kurtuluş Savaşı yıllarında Dergah dergisinde yazdığı şiirlerle ün kazandı. Varlık ve Oluş dergilerinde de şiirlerini yayımladı. Başlangıçta aruz ölçüsü ile yazan Kamu daha sonra hece ölçüsüyle ve sade bir dille Millî Edebiyat akımına bağlı yurt sevgisi, gurbet, aşk konularını işleyen şiirler yazmıştı.
Kemâlettin Kamu, 6 Mart 1948 tarihinde Ankara’da ani bir kalp krizi geçirmiş ve hayâtını kaybetmiştir. Şiirleri, ölümünden sonra Rifat Necdet Evrimer tarafından “Kemâlettin Kamu, Hayâtı, Şahsiyeti ve Şiirleri” (1949) adlı kitapta toplanmıştır. Kaynak: tr.wikipedia.org
İstiklâl Marşı adayı şiiri
Gözyaşına vedâ et ey güzel Anadolu
Hakkını korur elbet Türk’ün bükülmez kolu
Cenk ederiz genç koca bugün değil yarın da
Yadımız ağladıkça İzmir ezanlarında
Hak yolunda kan olur dünyâlara taşarız
Ya şerefle vurulur ya efendi yaşarız
Her gün yeni bir hile arkasından satıldık
Her gün yeni bir dille yurdumuzdan atıldık
Yeter ey Kâbe’mizi elimizden alanlar
Alıkoyamaz bizi yolumuzdan yalanlar
Hangi alçak el alır el zinciri boynuna
Kim Yunan’ı bırakır Türk kızının koynuna