Mustafa Hoşsu

Mustafa Hoşsu, 11 Nisan 1927 tarihinde Eskişehir’de dünyâya geldi. Babası, Kuyumcu Hacı Mehmet, annesi Sabriye Hanım’dır. 1940 yılında Eskişehir Necâtibey İlkokulunu, 1943 yılında Eskişehir Lisesi orta kısmını ve 1946 yılında da yine aynı okulun lise bölümünü tamamladı.

Dönemin maddi güçlükleri içinde yüksek tahsile devam edemedi. Müzikle ilk tanışması, ilkokul yıllarında, dayısı İsmail Beyin arkadaşı Sarı Yunus’un aile meclisinde çaldığı bağlama ile oldu.

Daha sonra, ortaokul yıllarında sıra arkadaşı Osman Özdenkçi ile bağlama çalmak için gayretleri, devam eden müzik aşkı, Türk Halk Müziği’nin kıymetli emektârının müzik yaşamının ilk gayretleri olarak görülebilir.

Maddi olanaksızlıklar nedeniyle, yuvarlak bal kutusuna, çam ağacından sap ekleyip, telgraf tellerini takarak bağlama yaptığını, günün koşullarını da yâd ederek anlatır Mustafa Hoşsu.

Mustafa Hoşsu, lise yıllarında, Eskişehir Halkevi’nde müzik çalışmalarını sürdürmüştür. Ankara’da, 2 Eylül 1945 tarihinde Eskişehir’in kurtuluşu sebebiyle düzenlenen konserde, Yurttan Sesler Korosu içinde ilk müzik etkinliğini gerçekleştirmiştir. Bu vesileyle, Muzaffer Sarısözen‘le tanışmak fırsatını da bulmuştur.

Daha sonra, Eskişehir Çifteler Köy Enstitüsü’nde, daha önce aynı görevi 5 yıl süreyle sürdüren merhûm Âşık Veysel‘in yerine, Halk Müziği Usta Öğreticisi olarak atanmış ve bu görevde 5 yıl faaliyet göstermiştir. Bu dönemde, mektuplaşarak Muzaffer Sarısözen ile bilgi alışverişinde bulunmaya devam etmiştir.

1952 yılında, Muzaffer Sarısözen’in önerisi üzerine, Çifteler Köy Enstitüsü’ndeki görevini bırakarak İzmir’e gelmiş ve “Yurt Türküleri” isimli koroyu çalıştırmaya başlamıştır. O sıralarda Muzaffer Sarısözen; İstanbul, Ankara ve İzmir Radyosu Türk halk müziği Müşavirliği görevini de sürdürmekteydi. Bu vesileyle İzmir’i ziyaretinde, Yurt Türküleri Korosu’nu dinledi. Koroyu çok beğenmesinin ardından, bu koronun isminin de “Yurttan Sesler Korosu” olarak değiştirilmesini istedi.

Ancak öneriyi, İstanbul’da Ahmet Yamacı yönetiminde etkinliklerini sürdüren, “Yurdun Sesi” korosu için yapmadı. Hoşsu, gerekçenin, Ahmet Yamacı’nın anonim türküleri seslendirmemesi olduğunu söylemekteydi. 1954 yılında Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun kuruluşuna değin, emisyon ücreti ile çalışmış, daha sonra T.R.T.’nin kurulmasıyla beraber, memur kadrosuna atanmıştır.

20 Ekim 1954 tarihinde, kültürel etkinlikleri yaşamına adamış olan, Nezihe Hanım ile evlendi. 1959 yılında kızı, şimdi Su Ürünleri Fakültesi Profesörlerinden, Belgin Hanım dünyâya gelmiştir. O zamanın ifadesi ile, torba kadro çekilişi sonucu, İzmir Radyosu Türk halk müziği Şube Müdürlüğü’ne getirilmiştir.

Repertuar ve Denetleme Kurulu’nda çalışmalarını sürdüren Hoşsu, 1982 yılında T.R.T.’den emekli olmuştur. Emeklilik sonrası da, Ege Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Türk halk müziği Korosu’nu yönetmiş ve çeşitli etkinliklerde bulunmuştur.

Mustafa Hoşsu, 1985 yılında, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı’nda, Öğretim Görevlisi olarak Sözleşmeli Sanatçı statüsü ile çalışmaya başlamıştır. Bu kurumda, “Türk halk müziği solfej ve nazariyatı” ile “Türk halk müziği repertuarı” ve “Toplu uygulama” derslerini vermiştir.

Ayrıca konservatuar Türk halk müziği korosunu da çalıştırarak, pek çok faaliyete imzasını atmıştır. Yaşamının önemli bir kısmını da, derleme yaparak geçirmiş, Sayılamayacak kadar çok öğrenci yetiştirmiştir.

Bunların arasında; Toygun Dikmen, Osman Türen, Durmuş Yazıcıoğlu, Yılmaz İpek, Ahmet Şenses, Bedia Akartürk, Ahmet Günday, Serpil Kaya, Kazım Alkar, Nihat Kaya, Necdet Mahir Ün, Kemal Kırmızı, İbrâhim Dallıkavak, Nimet Oğuz, Meryem Ün, İsmail Özboyacı, Hale Gür ve Köksal Coşkun ile E.Ü. DTM Konservatuarı’ndan mezun, yüzlerce kişi sayılabilir. Kaynak: turkuler.com

Mustafa Hoşsu, Muzaffer Sarısözeni anlatıyor

Bir yanıt yazın