Zekâi Tunca

Hayâtı

Zekâi Tunca, Ankara (Tatlar) da dünyâya geldi. İlkokuldan sonra Yıldırım Bayazıt Sanat Enstitüsü tesviye bölümünü ve 1967 yılında Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulunu (Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi) bitirdi.

Bulunduğu her ortamda şarkı söyletilmesi şeklindeki müzik ilişkisi, merhum Hikmet Taşan vasıtasıyla katıldığı, Dr. Recai Özdil topluluğunda notalı ve sistemli çalışmaya döndü. Aynı yıllarda İsmail Baha Sürelsan topluluğu ile de teması oldu.

1964 yılında Ankara Radyosu’nun bir sınavında, ilk on finalist arasına girdi. 1965 yılında Birleşmiş Türk Müziği Sanatçıları Derneğinin düzenlediği ses yarışmasında Ankara birincisi oldu. 1966 yılında T.R.T.’nin açtığı en geniş kapsamlı stajyer sanatçı sınavını, ilk sıralarda başardı.

Ankara Radyosundaki altı aylık ilk dönem stajda, Saadet İkesus, Cengiz Tanç, Muammer Sun, Ferit Sıdal, Rûşen Ferit Kam, Turan Toper gibi hocaların derslerinden yararlandı.

Zorunlu hizmetle yükümlü olduğu öğretmenlik ya da askere gitmek durumundan dolayı, başarılı giden bu stajı bırakmak zorunda kaldı. 1967 yılının Ağustos ayında Nurcan Tunca ile yeni evliyken, Ordu Endüstri Meslek Lisesi’ ne öğretmen olarak atandı.

Çocukluğundan beri olduğu gibi, Ordu’ daki hayâtında da, hep müzikle ilgilendirildi. Ordu’da bulunduğu yıllarda, Trabzon’da düzenlenen Doğu Karadeniz bölgesi ses yarışmalarından, 1969 yılında ikinci, 1970 yılında birinci oldu. Bu yarışmalarda, merhum Temel Şükrü Doğru ve arkadaşlarıyla dostluk kazandı.

1970 yılında Trabzon’dan katıldığı, T.R.T. çok sesli koro sınavını kazanarak, Ankara Radyosuna geri döndü. Bu koroda batı müziğinin önemli hocaları ve şeflerinin ders ve çalışmalarında; nota, solfej, şan sahasında ve müzik ufkunun genişlemesinde büyük kazanımları oldu.

1971 yılının ilk günü oğlu Mehmet Alper dünyâya geldi. 1972 – 1974 yılları arasında topçu yedek subay olarak, askerliğini (Polatlı – Malazgirt, Ağrı, Van, Elazığ, Erzincan’ı dolaşarak) yaptı ve tekrar çok sesli koroya döndü.

1975 yılında verdiği bir sınavla, Ankara Radyosu Türk Sanat Müziği, yetişmiş (solist) sanatçısı oldu. Yeni görevinde merhum Cinuçen Tanrıkorur‘un desteklerini şükran ve rahmetle anar.

Bu görevinin yanı sıra, T.R.T. müzik dairesi uzmanlığı, repertuar ve denetleme kurulları ve sanatçı seçim sınavı komisyonu üyeliklerinde bulundu. 1996 yılında kendi isteği ile, T.R.T. den, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği korosu solistliğine atandı.

1978 – 1981 yılları arasında O.D.T.Ü. Türk Müziği topluluğunu çalıştırdı. 1979 yılından bu yana, 15 albüm yaptı.

  • 1981 yılında ilk bestesi “Alın Yazımsın” Milliyet gazetesi anketinde 3. seçildi.
  • 1983 yılında ikinci bestesi “Birisi Var ki” 2. oldu.
  • 1985 yılında “Bahar çiçek çiçek” (9.),
  • 1986 yılında “Leylakları Sümbülleri” (3.)
  • 1987 yılında “Olmaz mı?” (3.) Aynı yıl “Bilmem ki hangimiz daha yorgunuz” (T.R.T. – TÜTAV beste yarışması mansiyon)
  • 1988 yılında “Git Gidebilirsen” (Milliyet ikincisi, Hürriyet Altın Kelebek birincisi, T.R.T. ödülleri birincisi) “Sen İlk Değil Son Değilsin” (3.) “Yüreğime Kör Düğümler Atılmış” (7.)
  • 1989 yılında “İmkansız”( Milliyet birincisi,Hürriyet – Altın Kelebek beste ve TV yıldızı, TRT ödülleri birincisi, TV’ de yedi gün, Gong Dergileri v.b.)
  • 1991 yılında “Gözüm Kesmiyor” (6.)
  • 1992 yılında “Üzme Beni” (1 inci) 1995 yılında “Tanrım” (2.)
  • 1996 yılında “Beni Sevmeye Devam Et” (İlk 10) ve
  • 2004 yılında “Aşka Merakım Ezelden” (T.R.T. Alaturka Beste Yarışması Birincisi) gibi şarkılar takip etti.

Zekâi Tunca’nın bütün bu şarkıları, zamanın en gözde sanatçıları tarafından seslendirildi. “İmkansız” ayrıca, Milliyet’in son 27 yılın şarkıları ve son 50 yılın şarkıları özel listesine de girdi.

Zekâi Tunca’nın son şarkıları: “Yalana Bak, Seni Sormalı, Mehmedim, Seni Aşksız Bırakmam, Gönlüne Sağlık, Güldürme (v.b.)” Türk Müziğine açık nadir radyo ve televizyonlarda mütavazi ölçülerde seslendirilmektedir.

Milliyet’ in geleneksel ödül konserlerinde, gerek kendi şarkılarının seslendirilmesinde, gerekse konserin tamamının seslendirilmesinde solist oldu. Zekâi Tunca’ya 1998 yılında verilen Devlet Sanatçılığı ünvânı, diğer bütün sanatçılar için olduğu gibi, ihtilaflı durumda sürmektedir.

Zekâi Tunca, yurt içinde, hemen her yerde ve yurt dışında (Cezayir, Suriye, Sovyetler Birliği, Avustralya, Amerika, Almanya, Hollanda, İtalya, Bosna, Belçika, İsviçre, Arnavutluk, Tataristan da) özel ve resmi konserlerle kitlelere Türk Müziği tadını sundu. Kaynak: zekaitunca.com

Zekai Tunca, Emre Yücelen’le sohbetinde hayâtını anlatıyor

Bir yanıt yazın