Şekerci Cemil Bey

Hayâtı

Asıl adı Ahmet Cemil olan Şekerci Cemil Bey, 1867 yılında İstanbul’da Şehzadebaşı’ nda dünyâya geldi. Babası Şehzadebaşı Camii Baş İmamı Hasan Tahir Efendi, annesi Ayşe Sıdıka Hanımdır.

Üç erken kardeşten ortancasıdır. Çocuk yaşta hafız olmuştur. 13 yaşında iken babasını kaybeden Şekerci Cemil Bey, bedestende bir antikacı yanında çalışmaya başlamıştır.

Sonradan esas mesleği olan şekerciliği seçerek bir şekercinin yanında çalışmış, aynı zamanda müzik tahsiline de devam etmiştir. İlk müzik hocası Sultan Abdülmecid mabeyincisi Udi Basri Bey’dir.

İlk şekerci dükkanını Fevriye çarşısında, Şehzadebaşı Camii karşısında çörekçi fırının yanına açmıştır. Bu arada II. Abdülhamid’in kız kardeşi Mediha Sultan’ın dairesine imam olur. Böylece 16 yaşında hem şekerci dükkanı sahibi hemde imam olur.

Zamanın en ünlü hanendelerinden Meşhur Enderuni Kel Ali Bey’den ders alır ve bütün noksanlarını tamamlar. Fevziye Kıraathanesini kiralayarak “Lütuf Paşalılar” adı altında özel bir müzik kuruluşu kurar. Bu kuruluşta müzik eğitim ve öğretimi yapılır.

Ali Galib Türkkan, Sine Keman Nuri Duyguner, Hüseyin Sadettin Arel, Kemani Sadi Işılay, bu kuruluşta yetişmiş öğrencilerdir. Bu kuruluş üyelerinden bazıları Kemani Tatyos Efendi, Darülaceze Muhasebecisi Hafız İsmail Bey ve Besteci Şevki Bey.

Şekerci Cemil Bey, ud çalmadaki ustalığının yanında kemençe ve rebab çalmadaki ustalığı da yabana atılır cinsten değildi. Tarikatı Bektaşiyeden İmam Nuri Efendinin kızı (aynı zamanda kanun öğrencisi) Fatma Aliye hanımla evlenmiştir. Bu evlilikten 5’i erkek, 2’si kız olmak üzere 7 çocuğu olmuştur.

Şekerci Cemil Bey besteleri

1898 yılında Mediha Sultan’ın araçılığı ile hanende ve sazende muallimi olarak Muzika-yı Hümayun’a Yüzbaşı rütbesi ile girmiştir. Kısa sürede bu kuruluşun başına geçmiştir.

Padişah II. Abdülhamid Cemil Bey’in Beyazıt Camii ne baş imam olmasını istemesine karşı, Sultanın kız kardeşi Mediha Sultan ise Şehzadebaşı Camiin de baş imamlık görevini sürdürmüştür.

1911 yılında emekli olan Şekerci Cemil Bey, 1912 yılında Mısır Kralı Fuad’ın davetlisi olarak, bütün varlığını İstanbul’da bırakarakailesi ile birlikte Mısır’a gider. Kahire’de Şekerci dükkanı açar. Sayısız öğrenci yetiştirir.

Mısırlılara ilk kez nota ile müzik eğitim ve öğretimi sunar. Bugün bile konservatuvarlarında bu bilgileri kullanmaktadırlar.

Bestekar Şekerci Cemil Bey, günümüzde 3 peşrev, 3 saz semaisi, 47 şarkı olmak üzere 53 eser bırakmıştır. 16 Kasım 1928 tarihinde Kahire’de vefat etmiş ve Kahire Şehir Mezalığına defnedilmiştir.

1900 tarihinde doğup 1958 yılında vefat eden oğlu Nurettin Cemil Sangan, kendisi gibi şekerci ve bestecidir. Nurettin Cemil Bey’in 1942 senesinde doğan oğlu Ahmet Cemil Sangan da, dedesi ve babası gibi besteci ve müzisyendir. Dr. Müfid Ekdal

Bir yanıt yazın