Münir Nurettin Selçuk

Hayâtı

Münir Nurettin Selçuk, 1901 yılında İstanbul’un Sarıyer semtinde dünyâya geldi. Doğum tarihi için, çeşitli kaynaklarda; 1899, 1900 ve 1902 yılları da gösterilmiştir. Divanı Hümayun muavini ve Darülfünun ilahiyat Şubesi muallimlerinden Mehmet Nuri Bey ile Fatma Hanife Hanımın oğludur.

On beş yaşında Darü’l Feyzi Musiki Cemiyeti’ne öğrenci olarak girdi. Üç yıl sonrada, hanendelerinden biri olduğu bu topluluğun konserlerine çıktı. Çocuk yaşlarından itibaren sesinin güzelliği ile dikkat çekmeye başladı.

1907 yılında Soğukçeşme Askerî Rüştiyesi’ni bitirip, Kadıköy Sultanî’sine yazıldı. Aynı yıl Darülelhan’a da girdi, Zekaizade Ahmet Efendi’den dört yıl ders aldı.

1915 yılında Dârü’l Feyzi Mûsikî Cemiyetine, 1917 yılında da Dârü’l-Elhân’a girdi. Burada Zekâî-zâde Hâfız Ahmet Irsoy‘un öğrencisi oldu.

Münir Nurettin Selçuk şarkıları

1918 yılında Ziraat tahsili yapmak üzere Macaristan’a gitti ve geri döndü. Ali Rıfat Çağatay‘ın başkanlığındaki Şark Musiki Cemiyeti’ne girdi.

Kurucuları arasında da yer aldığı bu dernekteyken Bestenigar Ziya Bey‘le birçok fasıl meşk etti.

Genç Münir Nurettin, ilk kez Şark Musiki Cemiyeti’nin konserlerinde solist olarak parladı. 1923 yılında teğmen rütbesiyle Müzika-i Hümâyun’a girdi.

Cumhuriyetin ilânından hemen sonra Ankara’da kurulan Riyaset-i Cumhur İnce Saz Heyeti’nde de aynı rütbeyle yer aldı.

Sahibinin Sesi plak şirketi adına Paris’e giderek iki yıl ses tekniği dersleri aldı.

Dönüşünde, 22 Şubat 1930 gecesi, Beyoğlu’ndaki Fransız Tiyatrosu’nda kemanî Nubar Tekyay, kemençeci Ruşen Kam, tanburi Mesud Cemil ve kanunî Artaki Candan‘ın sazları eşliğinde yepyeni bir anlayışla ilk sahne konserini verdi.

Münir Nurettin Selçuk besteleri

1926 yılında bu heyetten ayrılarak İstanbul’a döndü. Sahibinin Sesi plâk firmasına yüzlerce plâk yaptı. İstanbul Konservatuarı İcrâ Heyeti Şefi ve solisti olarak yurtiçi ve dışında yüzlerce konser vermiş, birçok sanatçının yetişmesini sağlamıştır.

1927 yılında Paris’e giderek, şan ve piyano dersleri aldı. Mısır ve Türk filminin müziklerini yapmış olan Selçuk, Allah’ın Cenneti, Kahveci Güzeli, Sâdullah Ağa gibi filmlerde başrol oynamıştır.

1953 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’na üslup ve teganni öğretmeni olarak atandı. Ertesi yıl konservatuarın icra heyeti şefliğine getirildi.

Bu tarihten 1976 yılına kadar, yirmi iki yıl boyunca üç yüz civarında konser yönetti. Selçuk icra heyeti şefliğine getirildiği yıl, İstanbul radyosunda müşavirlik görevi de üstlendi. Üç yıl süren bu görevi sırasında bir çok öğrenciye ders verdi. İstanbul Radyosu ve İcra Heyeti için yazdığı notalarla da musiki kütüphanesini zenginleştirdi.

Münir Nurettin Selçuk kimdir

Münir Nurettin Selçuk; Mısır, Irak, Suriye, Macaristan, Avusturya ve İngiltere’de konserler verdi.

Mısır’da bulunduğu sıralarda Ümmü Gülsüm ve Abdülvahap ile dostluklar kurdu. Çeşitli formlarda bestelediği her biri birbirinden değerli 100’ü aşkın eseriyle büyük bir bestekâr ve son yüzyılın kendinden sonrakilere de örnek olmuş en büyük ses icrâcısıdır.

Mikrofon kullanmadan, ayakta okuyarak verdiği bu konserlerde ortaya koyduğu icra üslubu ve tekniği solo icrada bir dönüm noktası oldu, yeni ufuklar açtı.

Münir Nurettin Selçuk ailesi

Böylece olağanüstü güzel sesi ve emsâlsiz üslûbunu geniş kitlelere duyurdu. Münir Nurettin Selçuk Yahya Kemal‘in dediği gibi, Tanburi Cemil‘in sazla ifade ettiğini Selçuk sözle ifade etmiştir.

Liseyi bitirdikten sonra Paris’e giderek Müzik Öğretmen Okulu’nun bestecilik ve orkestra yönetimi bölümlerini bitirdi.

Münir Nurettin Selçuk’un oğlu olan Timur, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde eğitimine devam ederken, İstanbul Belediye Konservatuarı’nın piyano bölümünde de öğrenim gördü.

1964 – 1969 yılları arasında Ecole Normale de Musique’ de piyano, kompozisyon ve orkestra şefliği öğrenimi yaptı.

1969 yılında Türkiye’ ye dönerek Câhit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli Kanık ve Ümit Yaşar Oğuzcan‘ın şiirlerini besteleyip seslendirdi. Selçuk’un yaptığı bu yorumlamanın büyük ilgi görmesi üzerine, Atilla İlhan ve Nazım Hikmet‘in şiirlerinden bestelediği şarkıları seslendirerek konserler verdi.

1974 yılından sonra oda müziği çalışmalarına yöneldi, çok sayıda tiyatro ve film müziği hazırladı. 1977 yılında İstanbul Oda Orkestrası’nı kurdu. Bundan bir yıl sonrada İstanbul’da Çağdaş Müzik Merkezi adında bir müzik okulu açtı.

Babası Münir Nurettin Selçuk’tan, Jacques Brel ve Ruhi Su’dan etkilenen Selçuk, bu geleneksel gereçlerden yararlanarak popüler bir müzik türü geliştirdi.

1998 yılında, Kültür Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanı verildi. 27 Nisan 1981 tarihinde aramızdan ayrılan Münir Nûrettin Selçuk’un mezarı, Bebek’teki Aşiyan Mezarlığı’ndadır.

Münir Nurettin Selçuk hayâtı

Münir Nurettin Selçuk belgeseli

Bir yanıt yazın