Eserin künyesi

Yöresi: Kastamonu yöresi
Güfte şairi: Köroğlu
Kaynak kişisi: İhsan Ozanoğlu
Derleyeni ve notaya alanı: Muzaffer Sarısözen
Formu: Türkü formu

Sözleri

(Hey hey, efeler ey, hey)
Benden, selâm olsun, Bolu, beyine
Çıkıp, şu dağlara, yaslanmalıdır
At kişnemesinden, gargı, sesinden
Dağlar sedâ, verip, seslenmelidir

(Hey hey, gine de, hey hey)
Düşman geldi, tabur tabur, dizildi

Alnımıza, kara yazı, yazıldı
Tüfek, îcad oldu, mertlik, bozuldu
Eğri kılıç, kında, paslanmalıdır

(Hey hey, efeler ey, hey)
Köroğlu, döner mi, kendi, şânından?
Çıkarır çoğunu, er, meydanından
Kır at, köpüğünden, düşman, kanından
Çevre dolup, şalvar, ıslanmalıdır

Öyküsü

Benden, selâm olsun, Bolu, beyine türküsünün öyküsü

Bolu beyi, at meraklısı bir beydir. Atçılıkta usta olan seyisi Yusuf’u, güzel ve cins at aramak üzere başka yerlere gönderir. Yusuf günlerce gezdikten sonra, obanın birinde istediği gibi bir tay bulur.

Bu tayı doğuran kısrak, Fırat kıyısında otlarken, ırmaktan çıkan bir aygır kısrağa aşmış, tay ondan olmuştur.

Irmak ve göllerin dibinde yaşayan aygırlardan olan taylar çok makbuldür, iyi cins at olur. Yusuf, tayı sahiplerinden satın alır. Yavrunun şimdilik gösterişi yoktur. Hatta, çirkindir bile. Ama ileride mükemmel bir küheylan olacaktır. Yusuf bunu biliyor. Sevinerek geri döner. Bey, bu çirkin ve sevimsiz tayı görünce çok kızar, kendisiyle alay edildiğini sanır. Yusuf’un gözlerine mil çektirir. Tayı da ona verir, yanından kovar.

Kör Yusuf köyüne döner. Olanı biteni oğluna anlatır. Bolu Beyi’nden öc alacağını söyler. Baba Qğul, başlarlar tayı terbiye etmeye. Yıllar geçer. Tay artık mükemmel bir küheylan olmuştur. Rüzgar gibi koşmakta, ceylan gibi sıçramakta, türlü savaş oyunu bilmektedir. Bu arada Kör Yusuf’un oğlu Ruşen Ali de büyümüş, güçlü kuvvetli bir delikanlı olmuştur. O da her türlü şövalyelik oyunlarım öğrenmiş pir babayiğittir.

Bir gece Yusuf, düşünde Hızır’ı götür. Hızır ona yapacağı işi söyler. Hızır’ın önerisiyle baba oğul yola çıkarlar. Bingöl dağlarından gelecek üç sihirli köpüğü Aras ırmağında beklerler. Bu üç sihirli köpükle Yusuf’un hem gözleri açılacak, hem intikam almak için gereken kuvvet ve gençliği elde edecektir.

Bunu bilen oğlu Ruşen Ali, köpükler gelince, babasına haber vermeden, kendisi içer. Yusuf, durumu öğrenince üzülür, ama bir yandan, da sevinir. Kendi yerine oğlu, öcünü alacak bir bahadır olacaktır. Bu sihirli köpüklerden biri körün oğluna sonsuz yaşama gücü, biri yiğitlik, öteki de şairlik bağışlamıştır.

Bir süre sonra Yusuf, oğluna öç almasını vasiyet ederek ölür. Körün oğlu Ruşen Ali dağa çıkar. Gelen geçeni soyar. Ünü yayılmaya başlar.

Kendisi gibi kanun kaçakları yanında toplanmaya başlarlar. Artık adı Köroğlu olmuştur. Bolu şehrinin karşısında, Çamlıbel’de, bir kale yaptırır. Küçük bir ordusu vardır. Çamlıbel’de geçen kervanlardan bac alır. Vermeyen kervanları soyar. Üzerine gönderilen orduları bozguna uğratır.

Bir gün, güzelliğini duyduğu Üsküdar Kasapbaşı’sının oğlu Ayvaz’ı kaçırır, Çamlıbel’e getirir ve evlat edinir. Başka bir gün, Bolu Beyi’nin bacısı Döne Hanım’ı kaçır’ır, evlenirler. Aradan yıllar geçer, Bolu’yu basar, yakar, yıkar. Bolu Beyi’nden babasının öcünü alır. Bolu Beyi de Köroğlu’na karşı düzenler kurar. Bir defasında Köroğlu’nu, başka bir seferde de Ayvaz’ı yakalatır. Zindana atar.

Ama, Köroğlu ve adamları her zaman hile ve cenkle kurtulurlar. Köroğlu, ara sıra Gürcistan, Çin gibi uzak ülkelere de seferler açar. Yeni yeni serüvenlere atılır, büyük vurgunlar yapar. Bu arada küçük, fakat heyecanı birçok olay da geçer. Sonunda delikli demir (tüfek) ortaya çıkınca eski bahadırlık geleneği bozulur, dünyânın tadı kalmaz.

Ve bir gün Köroğlu, beylerine dağılmalarını söyleyerek Kırklara karışır, kaybolur. Daha önceden kır at da sır olmuştur. O kır at ki, nice yıllar, olağanüstü bir güçle Köroğlu’na hizmet etmiştir. Başka bir söylentiye göre, bir Yahudi bezirganın getirdiği tüfekle oynayan beyler, birbirlerini öldürürler. Köroğlu, buna üzülerek kayıplara karışır.

Yine bir başka söylentiye göre de, Köroğlu dağda rastladığı çobanda tüfeği görür. Sorar, ne olduğunu. Aldığı karşılığa inanmaz. Denemek için kendine çevirir, tetiğe dokunur. Ve vurularak ölür. Sonra beyleri de dağılırlar. Yaşlı bir çınar gibi devrilen Köroğlu‘nun, Benden selâm olsun Bolu beyine öyküsü sona erer.
Kaynak: turkuler.com

Video yorumları

Hasan Mutlucan

Oktay Cantürk

İ.T.Ü. – T.M.D.K. – Türk Halk Müziği Korosu

Notası

Benden, selâm olsun, Bolu, beyine notası - 1
Benden, selâm olsun, Bolu, beyine notası - 2

Bir yanıt yazın