Sâdık Atay, ince uzun bir adam, Afyon Çay’dan çıka gelmiş. O aslında o yıllarda gizli kalmış bir değermiş.
Yüreciği nârin, yufka, onda sevgi inan başka. İnanırdı hem sevdâya, hem de aşka. Kendisini tanımaktan gurur duydum. Yıllar yılı minik evinde ve sofrasında bulundum. Karıncayı inciltmezdi, korkardı o günahlardan. Çok farklıydı tanıdığım insanlardan.
Şu göğsümde bir deli var, deyivermiş. Şiirleri gül bahçesi, gönlü ise saray. Hiç kırmadı dostlarını, her birini çok severdi. Bir gün geldi, Sâdık Atay uçuverdi.
Cennet denen o bahçede, yatar kalkar şiir yazar, yüreciği cennette de, sevgilerden sanki pazar. Bir kerecik rüyamdaydı, baktı baktı sonra güldü. Hayâttayken benim için bir ödüldü.
Onla çıktım yolculuğa, tanımaya değer bir dottu. Sakin, sessiz bir kişiydi, yalan ve riyâ asla yoktu. Yıllar geçti peş peşe. Koşuyolu Atay kokar, kabri cennet bahçesidir, Sâdık Atay orda yatar… 13 Mart 2016 – Atılay Erge
Bu sayfadaki bilgileri ve şâirimizin fotoğrafını paylaşan sayın Bülent Ütin‘e teşekkürlerimle. Sâlih Bora