Yazar, yayımcı ve eğitimci olan Ramazan Gökalp Arkın, 1914 yılında Malatya’da dünyâya gelmiştir. Balıkesir Necâtibey Öğretmen Okulu’nu bitirmiş, (1936) Öğretmenlik, İlköğretim müfettişliği ve Van Milli Eğitim Müdürlüğü yapmıştır.
1949 yılında yayımcılığa başlayan Ramazan Gökalp Arkın, 1957 yılında Arkın Kitapevi’ni ve 1961 yılında da, Arkın Ofset Basımevi’ni kurdu.
Çocuk ve okul kitapları, ansiklopedi, sözlük, atlas ve çocuk edebiyatıyla ilgili yapıtların yayımına ağırlık verdi.
Cumhuriyet Ansiklopedisi (11 Cilt), Gökkuşağı (8 cilt), Sağlık Ansiklopedisi (8 cilt), Bilim Dünyâsı (3 cilt), 2. Yüzyıl Tarihi’ni (2 cilt) yayınladı.
Ayrıca, her yıl Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri adıyla masal, oyun ve şiir yarışmaları düzenledi. Şiir, öykü, oyun ve şarkı sözü de yazan Arkın’ın, bir çok yapıtı yayınlandı.
“Rıza Tevfik hayâtı ve Şiirleri” adlı bir de incelemesi bulunmaktadır.
1941 yılında yayımladığı “Yüz Görümlüğü” adlı şiir kitabından bazı şiirleri Sâdettin Kaynak tarafından bestelenmiştir. Mesela: “Kara bulutları kaldır aradan“, “Yeşil gözlerini ufkuma ger ki“, “Bahar bitti güz bitti“, “Saçlarıma ak düştü sana ad bulamadım“. Yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle, 26 Ocak 2011 tarihinde vefat eden Ramazan Gökalp Arkın, bir asra yakın ömründe yazdığı unutulmaz şarkı sözlerini, hep eşi Mefaret Hanım’ın gözlerine ithaf etti.
Türkiye’nin en kıdemli yayımcısı ve çocuk edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Ramazan Gökalp Arkın, 97 yaşında hayâtını kaybetti. O hem öğretmen, hem ansiklopedi yazarı, hem de halkın dilinden düşmeyen şarkıların söz yazarıydı. Safiye Ayla‘dan Muazzez Abacı‘ya, Adnan Şenses‘ten Zekai Tunca‘ya kadar birçok sanatçının sesiyle hayât bulan o şarkılar, tek bir kadın için yazılmıştı. Yeşil gözlerine ilk görüşte vurulduğu eşi Mefaret Hanım için…
Mefaret Hanım şimdi çok üzgün. “Aşkımız da, aşk sözleri de yarım kaldı” diyor. Yazar, yayımcı, eğitimci Ramazan Gökalp Arkın, 1914 yılında Malatya’da doğdu. Gazi Eğitim Yüksekokulu’nu bitirerek, öğretmen oldu. Üniversitede yazdığı şiirlerle herkesin beğenisini toplayan Arkın, yakışıklılığı ile de dikkatleri çekiyordu.
Bir gün okulda gözleri, bir kıza kilitlendi, Mefaret Hanım’a. Ardından bütün şiirlerini onun yeşil gözleri için yazmaya başladı. Üniversitenin en güzel kızının gönlünü çalmayı başaran Arkın, çok geçmeden Mefaret Hanım ile nikâh masasına oturdu. Aşkları meyvesini verdi ve Mefra adında bir kızları oldu.