Mizah dergilerindeki yazı ve şiirleriyle tanınan Necdet Rüştü Efe; 1900 yılında dünyâya gelmiş, Vefa Lisesi’ni bitirmiş, bir süre İ.Ü. Tıp Fakültesi’ne devam ettikten sonra bırakmış, Banka ve Sigorta şirketlerinde çalışmıştır.
Basın – Yayın ve Turizm Bakanlığı’nda şube müdürlüğü yapmıştır. (1953-1960)
Akbaba ve Karikatür gibi mizah dergilerinde yayımlanan, manzum taşlamaları ile tanınmıştır.
Başlıca eserleri
Şiir: Bir Damla Gözyaşı (1925), Bahçe (1939)
Manzum Öykü: Gönül Masalları (1950).
Anı: Türk Nüktecileri (1968).
Orhan Seyfi Orhon yazıyor
Necdet Rüştü Efe, anladınız belki, rahmetli Necdet Rüştü Efe’yi kastediyorum. En başta radyolarımız olmak üzere partili partisiz bütün gazeteler, bütün tanınmış zatlar, bütün siyasî şahsiyetler, bütün devlet adamları büyük bir değerbilirlikle rahmetli Doğan Nadi’nin ölümünden bahsederken, ondan pek az önce hayâta gözlerini yuman, aşağı yukarı onun yaşında bir şairin adından hiç bahseden olmadı.
Onun da hayâtı yazı yazmakla geçmişti. Hem de şiir yazmakla! Geçer akçedir, diye manzum hikâye ve mizah tarzını tutturmuştu. Bir tek değerbilir çıkıp da rahmet vesilesi olsun diye bir defacık adını anmadı. Zavallı Necdet Rüştü Efe. Efeliği, korkusuzluğundan, güçlü kuvvetliliğinden gelmiyordu.
Edebiyat gibi, edebiyattaki şiir gibi, manzum hikâye ve mizah gibi ancak sahibini çok büyük güçlükle günü gününe yaşatabilen bir tarzı tutturmuştu. Herkes için şöyleymiş, böyleymiş, derler. Onun için de demişlerdi. Ne derlerse desinler, gelin siz de bununla yaşamak kahramanlığını gösterin bakayım?
Necdet Rüştü Efe, hayâtını yıpratan bu uzun savaşın sonunda, tam bir isabetle beyin kanamasından ölmüştür. Cenazesinde pek yakın dostları ile aile yakınları vardı. Necdet Rüştü Efe unutulmuştur. Artık onu kimse tekrar hatırlatamaz. Çünkü kimsenin bunda bir menfaati yoktur. Kim yapacak, niye yapacak?
Kaynak: mizahvesiir.blogspot.com
Şairimizin fotoğrafını ve aşağıdaki bilgileri paylaşan sayın Bülent Utin‘e teşekkürlerimle. Sâlih Bora
Necdet Rüştü Efe, çok yönlü gazeteci, yazar ve şair. Çocukluk yıllarımızda, onun Atatürk, Cumhuriyet, vatan konulu şiirleriyle büyüdük. Onları ezberleyip bayramlarda okuduk. Gençlik yıllarımızda, damarlarımıza aşk çıngılarının düştüğünde, bizleri duygu sarmalına alan tangoların sözlerini (Ben de gönül çektim eskiden) Necdet Rüştü Efe yazmıştı.
Necip Celal‘in ilk besteleri “Sarı Yapıncak” ve “Daktilo” adlı dört tempolu dans parçalarının sözlerini Necdet Rüştü Efe Tara yazmıştı. Yine Necdet Rüştü Efe’nin yazdığı, Mazi adlı tango ise, ilk sözlü Türk tangosuydu. Bu tangoyu seslendiren Seyyan Hanım’a (Seyyan Oskay) ün kazandırmıştı. Alman sinema yıldızı Evelin Hold, Mazi’yi İstanbul Kadıköy’deki Hale Sineması’nda seslendirmişti.
Kalbimizde dolaşan deli kan, biraz dinginliğe kavuştuğu yıllarda, şarkılarımız ve Sâdettin Kaynak bir başka duygu seline sürükler olmuştu beni. Hâlâ o selden (Batan gün kana benziyor) kendimi kurtarmak istemem. Ya şu şarkıya ne dersiniz? Ben ezgisinin ve sözlerinin içinde eriyiveriyorum: “İşte seni seven benim” Geçenlerde genç sanatçılarımızdan, Umut Akyürek‘in sesinden bir şarkı dinledim. Meğer onun da sözleri Necdet Rüştü Efe’ye aitmiş: “Dinlendi başım dün gece bir parça dizinde…
Necdet Rüştü Efe’nin birkaç cümle ile biyografisinden söz edeyim. TGC Albümünde şu satırlar var: “(1901- 1969) Ümit Dergisinde yazarlığa başladı. Akşam, Son Posta, Yeni İstanbul, Cumhuriyet ve Şaka ile Akbaba dergilerinde yazdı. “Gazi Destanı”, “Yurdum ve Sevgilim”, Bir Damla Gözyaşı” adlı kitapları yayınlandı.”
Ben biyografisini biraz daha açayım: Necdet Rüştü, 1900 yılında İstanbul’da doğdu. Vefa Lisesini bitirdi. İstanbul Tıp Fakültesinde üç yıl okudu. Bankalarda ve sigorta şirketlerinde çalıştı. Basın Yayın Genel Müdürlüğünde 1953 – 1960 yıllarında, Şube Müdürü olarak çalışırken, serbest gazetecilik de yapıyordu. Mizah dergilerinde, hece ve aruzla şiirleri ve yazıları çıktı. Cımbız ve Yalçın Tevfik imzalarını da kullanmıştı.
Kitaplarından bazıları
Şiirleri
- Âhenk (1920),
- Bir Damla Gözyaşı (1924),
- Gazinin Destanı (1929),
- Yurdum ve Sevgilim (1934),
- Bahçe (1939),
- 23 Nisan Şiirleri (1943) ve
- Mecnun Gibi (Aşk şiirleri, 1953).
Romanları
- Aşkın Gözü (Manzum roman, 1925),
- Yürekler Acısı (1937),
- Çadır Fahişesi (1954) ve
- Zavallı Kadınlar (1938).
Hikâyeleri: Gönül Masalları (Manzum hikâyeler, 1950).
Oyunları
- Kadın Asker Olursa (Manzum 37 kısa oyun, 1928) ve
- Altın Bilezik (Çocuk oyunu, 1947).
Derlemeleri: Türk Nüktecileri (1968. Kendi hayât hikâyesi de yer alır).
Çocuk Kitapları
- Türk Çocuklarının Ülküleri (1934),
- Kırmızı Bereli Kız (1963),
- Salla Kuyruğunu Söyle Buyruğunu (1963),
- Nasrettin Hoca (Şiirler, 1964),
- Amerika’dan Mektup 1980) ve
- Fırtınalı Bir Gün (2. bs., 1986). Ahmet Özdemir
Not: Necdet Rüştü Efe, 24 Eylül 1969 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.