Fâik Ali Ozansoy, 1875 yılında Diyarbakır’da dünyâya geldi. Diyarbakırlı Saîd Paşanın küçük oğlu ve aynı devir şâirlerinden Süleymân Nazîf‘in kardeşidir.
İlk öğrenimini Diyarbakırda tamamladıktan sonra, İstanbuldaki Mekteb-i Mülkiyeye girdi. Askerî Rüştiye ile Mekteb-i Mülkiye’yi bitirdi (1901).
Okulu bitirdikten sonra birçok yerlerde kaymakamlık ve mutasarrıflık görevlerinde bulundu. Mütâreke yıllarında Diyarbakır vâliliği yaptı. Ebû Bekr Hâzem Beyin dâhiliye nâzırlığı sırasında müsteşarlığa getirildi ise de, iki ay sonra kabînenin düşmesi sonucu, bu görevden istifâ etti.
Mülkiye Mektebinde Fransızca, Saint-Bones Fransız Okulunda ise Türkçe öğretmenliği yaptı. Servet-i Fünun’cuların en genç üyelerindendi. Topluluğun dağılmasından sonra Fecri Âtî grubuna başkanlık etti.
Tevfik Fikret ile Abdülhak Hamit Tarhan’ın tesirinde kalıp kadın, aşk ve tabiat temalarını işledi. His ve hayâle geniş yer veren şiirler yazdı.
Birinci Dünyâ Savaşı yıllarında ferdiyetçilikten sıyrılarak, şiirlerinde yurt sevgisini işledi. Tiyatro türünde eserler verdi ise de, bu yolda pek muvaffak olamadı. 1931 yılında Dâhiliye Müsteşarlığından emekliye ayrıldı. Fâik Ali Ozansoy, 1 Ekim 1950 tarihinde Ankara’da vefat etti. Vasiyeti üzerine, İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığına gömüldü.
Şiir Kitapları
- Fâni Teselliler (1900),
- Mithat Paşa (1911)
- Temâsil ( Timsaller, 1912)
- Elhân-ı Vatan (1915).
Aruz ile yazılmış piyesleri
- Payitahtın Kapısında (1918),
- Nedim ve Lâle Devri (1950-1969)