Hayâtı
Türk halk müziği’nin önemli kaynak kişilerinden biri olan Tanburacı Osman Pehlivan, 1847 yılında Tırnova’da dünyâya gelmiştir.
Balkan Savaşı sırasında ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşmiş, müziği ilk kez babasından dinlemiş ve çocuk yaşta saz çalmaya başlamıştır.
Gençliğinde pehlivanlığa merak sarmış, çağının en iyi ağır sıklet güreşçilerinden biri olmuş ve “Pehlivan” adıyla nam salmıştır.
Çok renkli bir kişiliği ve sazında da çok usta olmasının yanında, bir çok başka işle de uğraşmıştır. Sazı ve sohbetiyle aranan, sevilen biri olarak yaşamıştır. Boğazına çok düşkün olması ayrıca bilinen bir yönüdür.
Çeşitli mekanlarda, radyoda ve plaklarda çalıp söylemiş olup, bilhassa ulu önder Atatürk tarafindan çeşitli defalar köşke davet edilmis ve orada da çalıp söylemiştir.
Sarı Zeybek adlı türküsünü çalarken Atatürk bu zeybek oyununu oynamıştır. Zengin müziğimizi hem sazıyla hem de sesiyle icra eden önemli bir sanatçıdır.
Kendisi Rumelili olan Osman Pehlivan, tanburasıyla; zeybek, bengi, Konya kâşık havası gibi türü yöre özellikleriyle plaklara çalmış ve okumuştur.
Osman Pehlivanın kaynaklık ettiği bazı türküler şunlardır: Sarı zeybek, Pınarın başına yağmaz mı dolu, Bulut gelir seher ile, İhtiyatlar silah çatmış, Ata binesim geldi, Kahvenin önünden gelir geçersin.
Türkülerin tamamı, Muzaffer Sarısözen tarafından derlenerek notaya alınmış ve halk müziği repertuarımıza kazandırılmıştır.
Tanburacı Osman Pehlivan, 1942 yılında vefat etmiştir.