Mısırlı İbrâhim Efendi

Hayâtı

Mısırlı İbrâhim Efendi, 1879 yılında Halep’ te dünyâya gelmiş ve asıl adı Avram Levi’ dir. Suriye asıllı Arap Yahudi’si olup, Kahire, Şam, Halep ve daha sonraları İstanbul’da musiki alanında ün yapmıştır.

Babası Ovadia Halep’li bir tüccardı ve uzun yıllar Kahire’de yaşamış olması nedeniyle, Mısırlı sıfatıyla anılmıştır.

Yaşamının büyük bölümünü İstanbul’da geçiren Mısırlı İbrâhim Efendi, 1948 yılında İstanbul’da vefat etmiş ve İstanbul Arnavutköy Aşkenaz Musevi mezarlığına defnedilmiştir.

İbrâhim Efendi küçük yaşta ud çalmaya başlamış, sazını ilerletmek için Kahire, Şam, Halep gibi büyük kentlerde çalışmış ve daha sonra İstanbul’a yerleşmiştir. Türk müziğini Hacı Kirami Efendi, Hoca Ziya Bey ve İsmail Hakkı Bey‘den öğrenmiştir.

Mısırlı İbrâhim Efendi besteleri

Hem hanende, hem sazende olan Mısırlı İbrâhim Efendi, çok güzel ud çalarmış. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış son büyük udi olarak bilinmektedir. Plaklar doldurmuş ve sesi de çok güzelmiş.

Udu ile plaklarda Hüseyni ve Mahur taksimlerinden örnekler vermiş ve Acemaşiran Makamı‘ndan bir saz semaisi yapmıştır. İkinci kez açılan “Mehterhane”de hocalık yapmış olan Mısırlı İbrâhim Efendi’nin, sinagoglarda seslendirilmek üzere bestelenmiş dini eserleri de vardır.

Beş yüzün üzerinde bestesi olduğu öne sürülmekle birlikte, bunlardan sadece 56’sının kendisine ait olduğu kanıtlanabilmiştir. Eserleri günümüzde de çok kulanılınır.

Özellikle, sözlerini Ahmet Refik Bey’in yazdığı Uşşak makâmındaki “Yalnız bırakıp gitme bu akşam yine erken” ve Hicâz makâmındaki “Solsan da sararsan yine gül pembe dehensin” ve “Sırma saçlı yarimin can bahş ederken şivesi“, ayrıca sözleri Leyla Saz‘a ait olan “Seni sevdâ çiçeğim” şarkıları, zamanın güçlü sesleri olan Vedia Rıza Hanım, Hamiyet Yüceses ve Müşerref Hanım gibi sanatkârlar tarafından taş plağa okunmuş, ölümünden sonra da birçok sanatçının albümlerini süslemiştir.

Ayrıca “Solsan da sararsan” ve ” Seni sevdâ çiçeğim” şarkıları, kendi sesinden Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarında bulunmaktadır.

MISIR'LI İBRAHİM EFENDİ'DEN UDU İLE HÛSEYNÎ TAKSİM (DOYSAL)

Bu Yazıda 5 Yorum Var

  1. ŞAYA SİLVEN DAYAN

    Salih Bey, araştırmalarınız ve Türk Sanat müziği tarihine yapmış olduğunuz çalışmalar için kutluyorum.
    Bendeniz Mısırlı İbrahim Efendi’nin küçük torunuyum. Kütüklere istinaden doğum yılı 1879, ölüm yılı 1948’dir. Paylaşmak istedim.
    Saygılarımla,
    Şaya Silven Dayan

    1. Sâlih Bora

      Teşekkür ederim, tarihleri belirttiğiniz şekilde değiştirdim.
      Saygılarımla.

  2. Serdar Yurtseven

    İbrahim efendinin Acem Aşiran Saz Semaisi o kadar muhteşem ve etkileyici bir eser ki insan müzikal zekasına hayran kalıyor. İstanbul’da mı meftun, kabri nerede?

  3. Sâlih Bora

    Mısırlı İbrahim Efendi’nin küçük torunu sayın Silven Dayan’dan, İstanbul Arnavutköy Aşkenaz Musevi mezarlığına defnedildiğini öğrendim.

  4. ŞAYA SİLVEN DAYAN

    Salih Bey, iyi günler. Mesajımın sizleri sağlıkla bulacağını umuyorum. Mısırlı İbrahim Beyin defin yerini sehven Arnavutköy Aşkenaz mezarlığı olarak belirtmiştim. Doğrusu Ulus Arnavutköy Musevi Mezarlığı. Paylaşmak istedim.
    Saygılarımla.

Bir yanıt yazın