1360 yılında Meraga’da dünyâya gelen İslam dünyâsının müzik alanında en büyük isimlerinden biri olan Fars kökenli Abdülkâdir-i Merâgî (Hace İbn ül-Gaybi de denir), Sultan Ahmet Celayir, Timur ve Şahruh’un saraylarında yaşamış, R. Uslu’nun tespit ettiği gibi oğlu Abdülaziz’i, kendisine ithaf ettiği Makasıd adlı eseriyle birlikte II. Murat’ın sarayına göndermiş, yüzlerce müzik eseri bestelemiştir.
Müzik eserleri beş asrı aşkın zamanı aşarak, XVII. yüzyıla kadar meşkle, ondan sonra yazılı kültürle birlikte günümüze ulaşmıştır. Halen T.R.T. repertuvarında Abdülkâdir-i Merâgî’ye ait, kayıtlı 25 eser mevcuttur. Yılmaz Öztuna’nın Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi’nde verdiği sayı ise 29’dur. Abdülkadir Meragi’ye ait olduğu kabul edilen günümüze ulaşmış eserlerin pek çoğu şaheser olarak değerlendirilebilecek türdendir.
Bunlar arasında özellikle Mahur Kâr, Nihavend-i Kebir Kâr, Rast Kâr-ı Muhteşem, Rast Kâr-ı Haydarname, Segah Kâr-ı Şeş-Âvâz yüksek sanat değeri taşımaktadır. En fazla tanınan eseri ise, “Âmed nesîm-i subh-dem” sözleriyle başlayan Rast makâmındaki nakış bestesidir. Abdülkâdir-i Merâgî , 1435 yılında Herat’ta vefat etmiştir.