Saz Semâîsi Formu
Fasılların en sonunda çalınan saz eserine verilen addır. Peşrev gibi, saz semaileri de dört haneli olarak bölümlere ayrılır. Her hanenin sonunda teslim. bulunur. Saz semâîleri, peşrevlerin aksine küçük usûllerle ölçülmüşlerdir. Saz semâîlerinin ilk üç hanesi (10 / 8) lik Aksak Semai usûlü ile ölçülmüştür.
Dördüncü hane ise muhtelif usûllerden yapılabilir. Semai, Yürük semâî, Devr-i hindi, Aksak, Curcuna gibi… Teslim bölümü (10/8) lik Aksak semâî usûlü ile ölçülmüştür. İlk üç hane, peşrevler gibi giriş, geçki gibi özellikleri yansıtır. Dördüncü hane ise ser best olup melodi ve usûl yönünden bestekârın arzusuna kalmıştır.
Peşrev ve saz semâîlerinin teslim bölümlerine girilecek yerde bağlantı, bazen makâmın güçlüsünde, bazen de durakta asma kalış yapılmak suretiyle olur. Saz semaileri fasıl sonlarında çalınabildiği gibi, müstakil saz icralarında da yer alabilir. Saz semâîleri ritmik ve serbest bir yapıya sahip olduklarından bestekârların daha çok üstünde durdukları bir form olmuştur.
Peşrevler, Hane adı verilen bölümlerden yapılmışlardır. Çoğu zaman dört haneden meydana gelir. Her hanenin sonunda Teslim adı verilen bir bölüm bulunur. Peşrevler büyük usûllerle yapılmışlardır. Eski, bazı peşrevlerin üç haneli olduğu göriilmüştür.
Ancak bu tür peşrevler tutulmamış ve terk edilmiştir. Ayrıca teslimi olmayan peşrevlere de rastlanılmıştır. Teslimi bulunmayan peşrev lerin ilk haneleri teslim yerine çalinmış olup; bu tüir de, üç haneli peşrevler gibi ilgi toplamamıştır.
Bilhassa günümüzde rastlanılan bir icra tarzı vardır.. Peşrevler dört haneli ve usûl lerinin büyük olmaları nedeniyle oldukça uzundurlar. Bu nedenle birinci hane çalınır, buna teslim eklenerek giriş tamamlanır.
Sonra programa geçilir. Dört hane ve teslimleri tamam olarak çalınan peşrevler genellikle müstakil çalınan saz eserlerinde, konserlerde olur. Belirli süresi olan bir fasıl, bir koro veya bir solistin programından önce dört haneli peşrevler çalınmaz. Bir hane – bir teslimden sonra ikinci esere geçilir.
Bir hanenin sonunda teslime geçilecek yerde “Güçlü” bulunur. Teslim ise makâmın bitişi olduğundan “Durak” perdesi ile son bulur. Şu halde peşrevlerde dikkat edilmesi gereken kısımları üç bölümde inceleyebiliriz:
a) Peşrevlerde hane
Peşrevler dört haneli olarak yapılır. Birinci hane makama giriştir. Makam dizisinin seslerinde dolaşıldıktan sonra teslim hanesine geçilir. Teslim hanesinde makam dizisinin sesleri kullanılarak durak-karar yapılır. İkinci hanede ise yakın makam dizilerine geçkiler yapılır. Tekrar teslim çalınarak üçüncü haneye geçilir.
Üçüncü hanede asıl makam dizisinin dışına çıkılarak değişik ses ve diziler kullanılır. Bu kısma “Meyan” adı verilir. Meyanda genellikle tiz seslerde dolaşılır. Tekrar teslim hanesi çalınarak dördüncü haneye geçilir. Dördüncü hane, asıl makam seslerine dönüşü sağladığı gibi, değişik geçkiler de yapılabilir. Bu bölümden sonra teslim hanesi çalınır. Böylece peşrev tamamlanmış olur.
Yukarıda her hanenin sonunun sesleri teslim hanesine bağlayan nitelikteki seslerden oluştuğunu ve teslime geçişi sağlayan sesin “Güçlü” perdesi olduğunu belirtmiştik. Bazen bu ses güçlü perdesi olmaz.Durak sesi veya bir başka perde de olabilir. Eserin bitimi, teslim hanesinin sonunda olduğuna göre, hanelerin sonuna gelen durak sesleri “Asma karar muvakkat durak” tan başka bir ses değildir.
b) Teslim
Peşrevlerde teslim haneleri genellikle serbest yapılır. Hemen hemen peşrevlerin en güzel bölümünü teşkil eder. Teslim haneleri bestekâr tarafından özenle yapılmış nağ melerden oluşur. Parlak ve canlı bölümlerdir.
c) Usûl
Peşrevler çoğunlukla büyük usûllerle ölçülmüşlerdir. Devr-i Kebir usûlü en fazla kullanılan usûldür. 28 zamanlı Devr-i Kebir usûlü yazılırken 4/4 lük olarak bölümlere ayrılır. Usûl tamamlanınca iki çizgiyle usûlün bittiği belirtilir. Çok az sayıda Sofyan usûlü ile de bestelenmiş peşrevler vardır.