Câmide icra edilen, gerek ibâdet sırasında, gerekse ibâdet öncesi ve sonrasında, çoğu zaman irticali (doğaçlama) olarak, yâni hafızalardaki melodi kalıplarına belirli ibarelerin döşenmesi şeklinde ortaya çıkan ses mûsikîsine Câmi mûsikîsi denmektedir.
Câmi Mûsikîsi Özellikleri
Câmi mûsikîsi’nde güfte olarak adlandırdığımız metinler, dini zarûretler icabı çoğunlukla Arapça olup, Türk Din mûsikîsi kaidelerine göre bestelenmişlerdir.
Câmi mûsikîsi’ndeki güftelerin; züht, takva, ubûdiyet ve dua unsurlarını taşıması, icra edilen mûsikî üzerinde etkili olmuş ve bu mûsikî çeşidine daha çok zâhidâne bir üslûp hakim olmuştur.
Câmi mûsikîsi’nde herhangi bir mûsikî aleti kullanılmadığından dolayı, câmilerde icra edilen mûsikî sadece insan sesine dayalı olmuştur.
Câmi mûsikîsi’ne ait eserler genellikle usûlsüz ve tek kişinin icrasına dayanmaktadır. Ancak bu eserlerden besteli olanları, müezzinler tarafından bazen koro halinde okunmuş, bu toplu icraya da “Cumhûr Müezzinliği” adı verilmiştir.
Formları: Kur’ân-ı Kerîm, Ezân, Kâmet, Tekbîr, Salât, Tesbîh, Mahfel Sürmesi, Temcîd ve Münâcât, Mevlid, Mi’râciyye ve Tevşîh Dr. Yavuz Demirtaş – Kaynak: ktp.isam.org.tr