Aranağme
Bazı eserlere başlanırken hemen girişte, yalnız sazların çaldığı küçük bir bölüm bulunur. Buna giriş müziği, yaygın bir deyimle de aranağme adı verilir.
Bir eserin başında olduğu kadar, ortasında ve sonunda bulunan aranağmelere de rastlanır. Iki kıt’alı bir şarkıda eserin ortasında, iki kıt’anırı arasında bir aranağme bulunabilir veya hiç olmayabilir…
Aranağmelerin özelliği, eserin ruhuna uygun, aynı ritm ve karakterde, eseri tamamlayıcı nitelikte olmasıdır. Eski eserlerin birçoğunda aranağme bulunmazdı. Günümüzde ise aranağmesiz pek az eser şarkı yapılmaktadır.
Bilhassa son devirlerde yapılan şarkıların her satırında iki güfteyi birbirine bağlayan bir veya birkaç ölçülük müzik nağmeleri bulunur. Bu tür müzik parçaları; sadece iki güfte cümlesini birbirine bağlayan nağmelerdir ve aranağme değildir.
Türk dil kurumu’nun tanımı: Küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına veya başına, sonuna da gelebilen, sözsüz çalınan parça.
Hâfız Ahmet Kibritçioğlu, Sadettin Kaynak hocayla sohbetlerinden birinde, kendisine neden saz eseri bestelemediğini sorduğunda, Sadettin Kaynak: “Öbür bestekârların şarkılarının çoğunda aranağme var mı? Yok. Ben şarkılarımın neredeyse hepsinin başına, bir bakıma şarkının “takdimi” gibi gördüğüm, düşündüğüm, uzun ve anlamlı, uyumlu aranağmeler koyarım.
Hiç birbirine ve başkalarınınkine benzemeyen, sadece o şarkıya ve ifadesine uygun, ona münhasır bir aranağme. Aslında ben aranağmeyi yaparken şarkıyla beraber, hatta daha fazla güfteyi düşünürüm. Sanki o aranağme güftenin aranağmesidir. Başka hiçbir eserimde de azıcık benzerini bile kullanmam. Tekrara düşmemek için elimden geleni yaparım. Defalarca değiştiririm, onlarca defa yenisini yapar, en fazla ruhumu okşayanını kesinleştiririm.” demiştir.
Sazında söz sahibi bir sanatkâr ve bestekâr Cinuçen Tanrıkorur, Sadettin Kaynak‘ı anlattığı, “Türk Mûsikîsi İçinde Sâdeddin Kaynak” başlıklı yazısının bir bölümünde: “…Bu fantezilerinde kendisi esasen bir saz sanatçısı olmadığı halde, son derece parlak ve orijinal, enstrümantal giriş ve bağlantı bölümleri vardır.
Bu saz bölümlerinde bestecinin imzası o kadar belirgindir ki, herhangi bir parçasının giriş sazı başlar başlamaz dinleyen, anonsu duymamış dahi olsa parçanın Sâdettin Kaynak’ın olduğunu hemen anlar.” şeklinde ifade etmiştir.