Coşkun Erdem

Hayâtı

Coşkun Erdem, 1938 yılında Gemlik’in Kapaklı köyünde dünyâya geldi. İlk hatırladığı ses ud, çünkü babası Mustafa Bey, oğlu sanatçı olsun diye yanına gelip ud çalarmış.

Babasının işi dolayısıyla bir süre sonra Zonguldak’a oradan da Çaycuma’ya göçtüler. Seslerin makama ve melodiye dönüşmesi Çaycuma’da başladı.

Çok küçük yaşta olmasına rağmen sesi ve makam yeteneği dolayısıyla Çaycuma’nın tek camiinde ezan okumaya başladı. Mustafa Bey, oğlunun sanatçı olmasını çok istediği için Adapazarı’na taşındı.

Coşkun Erdem, ilk sistematik müzik eğitimini Adapazarı Musiki Cemiyeti almaya başladı.

Bestelediği saz semaileri ve peşrevleriyle ünlenen İsmail Sefa Olcay’ın yanında kanuniliğe doğru ilk adımlarını attı.

Bir süre sonra Mustafa Bey, Adapazarı’nın oğluna dar geldiğine karar verip varını yoğunu satarak, bütün sanatların ve büyük hayâtların merkezi olan İstanbul’un yolunu tuttu. Küçük Coşkun, Türk Musikisi’ne değerler kazandıran Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne hemen kabul edildi.

Coşkun Erdem besteleri

Kadri ve İsmail Şençalar, Şerif İçli, Neyzen Gavsi Baykara ve büyük kanun üstadı Ahmet Yatman’dan özel dersler aldı.

1954 yılında yani henüz 16 yaşındayken Yenikapı Çakır Gazinosu’nda okuyucu olarak sahneye adımını attı. Solistlik hayâtı iki yıl sürdü.

Daha sonra okuyuculuğu bırakıp saz heyetine katıldı. Genç yaşına rağmen, devrin önemli solistlerinin saz heyetinde kanuni olarak işe başladı. Turnelere katıldı. Bu arada şiirler yazıp besteler yaptı.

1960’larda verilmeye başlanan ilk Altın Plak Ödülü’nü, bestesini Coşkun Erdem’in yaptığı rast makâmındaki ‘‘Kader böyle imiş ne söylesem boş’’ adlı şarkısıyla Sevim Tanürek aldı. Ardından Erdem’in besteleri peşpeşe gelmeye başladı.

Hala dillerden düşmeyen 50’nin üstünde besteye imza attı. Fasıl şefliği, solist refakatlığı yaptı ve oyun havalarını mükemmel icrasıyla dikkati çekti.

Dünyânın bir çok ülkesinde kanunu ile konserlerde, icralarda bulundu. Zeki Müren, Münir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Behiye Aksoy gibi bir çok sanatçının gerek konserlerinde, gerek stüdyo kayıtlarına kanunu ile eşlik etti. Altı evlilik yapan bestecinin bu evliliklerinden bir kızı, bir oğlu ve üç de torunu vardır.

Bir yanıt yazın