Bâki Duyarlar, 21 Mart 1936 tarihinde İzmir’de dünyâya gelmiştir. Babası Türk Sanat Müziği Sanatçısı olan Ali Duyarlar, annesi Emine Duyarlar, erkek kardeşi ünlü kanûnî Bahattin Duyarlar ve kız kardeşi ses sanatçısı Mukadder Duyarlar’dır.
Feriha Hanım ile evlenen Duyarlar’ın Feriha adın bir kızı ile Bâki adında oğlu olmak üzere iki çocuk babasıdır. 26 Şubat 2003 tarihinde Kurtuluş’taki evinde geçirdiği kalp krizi sonunda 67 yaşında hayâta gözlerini yummuştur.
Bestekâr sanatçının anısına ilk tören, yıllarca çalıştığı T.R.T. İstanbul Radyosu önünde yapıldı. Buradaki törenin ardından Bâki Duyarlar’ın cenazesi Şişli Camii’ne götürüldü. Duyarlar’ın naaşı ikindi vakti Şişli Camii’nde cenaze namazı kılınarak ardından Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İlk musiki eğitimini çocuk yaşlarda babası Ali Duyarlar’dan aldı. Ud çalmaya Udi Hrant Emre‘den o zamanın parası ile 60 liraya aldığı ud ile başladı. Fakat profesyonel olarak sanat hayâtına “cümbüş” ile başladı. 1949 yılında ünlü bestekâr ve hanende Kasım İnaltekin‘e Beyoğlu Gazinolarında cümbüş ile eşlik etti.
İlk bestesini 1955 yılında annesi annesi Emine Hanım için bestelediği “Anam” şarkısıdır. Kendisine ait olan bu güfteyi Hicâz makâmında ve curcuna usulünde besteleyerek Müzeyyen Senar‘a göstermiş ve Senar bu şarkıyı beğenerek o zamanlar Odeon Plakta okuyarak Duyarlar’ın ismini duyurduğunda 19 yaşındaydı.
1956 yılında İstanbul Radyosu’nun açtığı sınavı kazanarak udi olarak göreve başladı. Selahattin Pınar, Şükrü Tunar, Şerif İçli ve Ahmet Yatman gibi değerli üstatla çalışma imkanı buldu ve bunların engin bilgilerinden faydalandı.
1955 yılında Kazablanka Gazinosu’nda assolist gecikince Selahattin Pınar genç Bâki’ye dönerek zaman kazanması için şarkı söylemesini istemişti. O zaman hem çalıp hem söylemesi çok beğenildi. Zaman zaman sahnelerde hanende olarak görev yapmaya başladı.
1957 – 1958 yılları bestekârlığının en önemli yılları olmuştu. “Bilemedim”, “Çok geceler bekledim”, “Ben küskünüm feleğe“, “Garipler meyhanesi”, “Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim“, “Hayât kumarı” ve “Kader arzuhal değil” gibi şarkılarla Türk Sanat Müziği Repertuarı’ındaki yerini alıyordu.
Şarkıları o devrin yıldız sanatçıları olan Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri, Mustafa Sağyaşar, Seçil Heper ve daha bir çok sanatçı tarafından plaklarda icra ediliyor ve arşivlerdeki yerini alıyordu.
1958 yılında Mehmet Yurdak’ın sözlerini yazdığı “Çok geceler bekledim” şarkısını Hicâz makâmında besteledi. 1961 yılında sözleri Gonca Gül’e ait olan Kürdîlihicazkâr şarkı “Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim” bestesini yaptı.
Aynı yıl sözleri Süheyla Kutbay’a ait olan “Sen artık elin değil yalnız benimsin” ve Necdet Atılgan‘nın sözlerini yazdığı “Yaralarım çok derin” şarkılarını Hicaz makâmında, Bülent Oral‘ın güftesi olan “Damlayan göz yaşımsın” şarkısını da Uşşak makâmında besteledi.
1966 yılında “Bir kadeh ki bu gönül boşaldıkça doluyor” güftesini Hicâz makâmında ve “Ağlamak bana yeter” şarkısını Uşşak makâmında besteledi. 1967 yılında sözleri Şevket Tığlı’ya ait “Garibim gülmez yüzüm” şarkısını Uşşak makâmında besteledi.
500’den fazla bestesi bulunan Bâki Duyarlar, 31 yıl T.R.T. İstanbul Radyosu’nda çalıştıktan sonra emekli oldu. Duyarlar, Türk sanat müziği alanında besteler verirken, birçok sanatçının yetişmesine de katkıda bulundu.
Dinlediğimiz şarkıları, oturduğunuz yerden katıldığınız fasılları bir hatırladığımızda. Makam Rast ise, mutlaka “Ben küskünüm feleğe” veya Kürdili hicazkar‘da “Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim” şarkıları söylediğimizde. Hicaz‘da “Çok geceler bekledim” siz repertuar olurmu? Her zaman güler yüzlü, nazik, özenli bir beyefendi unutulur mu?