1930 yılında Bursa’da dünyâya gelen Ahmet Uzel, 1998 yılında İstanbul’da ebediyete intikal ederken, ardında 68 yıllık ömrüne sığdırdığına kimsenin inanmadığı mirasa sahipti.
1940 yılında İstanbul ile tanışana dek çocukluğunu Bursa’da geçirdiğinden, hatıralarında o dönemde ailesinin üretimini yaptığı faytonlardan ve faytoncular hanından söz ederdi hep.
Mekteb-i Sultani’de yani Galatasaray Lisesi’nde okudu. İki büyük merakı vardı müzik ve edebiyat, özellikle şiir ve babasının Sirkeci’deki firması. İkisinden de vazgeçmedi ömrü boyunca. İş ve sanat arasında kurduğu bu paralellik tüm ömrü boyunca devam etmiştir.
İş hayâtına 1948 yılında başlamış, ilk şiirini aynı yıl yazmış, ilk bestesini de aynı yıl yapmıştır. Eşi Türkan Uzel ile hayâtını birleştiren Ahmet Uzel’in 1 kız 2 erkek çocuğu ve kız evladından sahibi olduğu iki torunu vardır.
1948 yılında babası merhum İbrâhim Uzel’in yanında başlayan iş hayâtı, vefat ettiği 5 Ekim 1998 tarihine dek hiç duraklamaksızın 50 yıl sürmüştür. Bu süre zarfında, Uzel Makina ve Uzel Holding ile bağlı kuruluşlarında Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Ahmet Uzel, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği üyesi idi.
Edebiyat ve müzik konusunda herhangi bir eğitim almamış olmasına rağmen, tamamı kendisine ait olan güfteleri içeren 5.000’in üzerinde besteye sahiptir. Mütevazı bir kişiliğe sahip olan Ahmet Uzel, 20 Ocak 1994 yılına değin bestelerini ve şiirlerini çok yakın birkaç arkadaşı dışında gün ışığına çıkarmamıştır.
T.R.T. repertuarında halen 300 eseri vardır. Geride bıraktığı şiirleri, besteleri, taş plak ve kitap koleksiyonu, gramofonları, müzik aletleri ve bir de önümüzü aydınlatan görüşleri, düşünceleri… Bu zengin kültür mirasının gelecek kuşaklara aktarılmasına yönelik çalışmalar Uzel Uygarlık Vakfı bünyesinde sürdürülmektedir.
Kaynak: turkmusikisivakfi.org