Nâhit Hilmi Özeren, 12 Ocak 1897 tarihinde dünyâya gelmiştir. Babası Kayseri’nin İncesu ilçesinden Ahmet Hilmi Bey, annesi ise İzmirli Çulluzade ailesinin kızı Adile Hanım’dır.
Çocukluğu babasının kamu görevlisi olarak bulunduğu Selânik’te geçti. Ancak Balkan savaşı sırasında Selânik’in kaybedilmesi üzerine, İzmir’e dönüp, idadiyi (lise) İzmir’de tamamladı.
1913 yılında Mekteb’i Mülkiye’ye (Siyasal Bilgiler fakültesi) girdi. Ancak, Birinci Dünyâ savaşının başlaması üzerine, 1915 yılında yedek subay olarak çeşitli şehirlerde çalışmaya başladı. (İstanbul, İzmir, Küdüs, Konya) Dünyâ savaşı sonrasında Mekteb’i Hukuk’tan (Hukuk fakültesi) diploma aldı. İstanbul’da kısa süre kamuda çalıştıktan sonra, gazetecilik yapmağa başladı.
Süleyman Nazif ve Cenab Şahabettin‘in çıkardıkları Hadisat gazetesinde, sorumlu yazı işleri müdürüyken, Süleyman Nazif‘in (1870 – 1927) İstanbul’un işgalini protesto eden Kara Bir Gün adlı makalesi dolaysısıyla, kısa bir tutukluluk yaşadı.
1922 yılında ise Salih Paşazade Mehmet Bey’in kızı Nahide Hanım ile evlendi. Bu evlilikten Meral ve İnal adlı iki kızı oldu. Kuruluş savaşından sonra İzmir’de avukat olarak çalışmaya başladı. İzmir’den ayrıldığı tek dönem, ikinci Dünyâ savaşı sırasında Afyon’da ikinci askerliğini yaptığı dönem oldu.
Nâhit Hilmi Özeren, İzmir’de avukatlık yaparken, bir yandan da İstanbul’da başladığı gazetecilik mesleğini sürdürüyordu. Özellikle işgal dönemi İstanbul’unu anlatan makaleleri büyük ilgi gördü. Bir dönem İzmir Gazeteciler cemiyetinde Haysiyet Divanı (Onur Kurulu) başkanlığında bulundu. Ancak, Özeren’in asıl ünü, edebi kişiliğindedir. Özeren’in ilk şiirleri, daha bir lise öğrencisi iken, Selânik’te Genç Kalemler dergisinde yayınlanmıştı. İzmir’de ise, şiirler ve çeşitli şarkı güfteleri yazdı.
Ölümünden sonra Yeni Asır gazetesinde tefrika edilen Rahibe’nin Aşkı adlı romanı ise, Kudüs’teki bir gençlik aşkından esinlenmiştir ve savaş dönemini anlatan önemli bir eserdir. Nâhit Hilmi Özeren için Rakım Elkutlu‘yu besleyen kaynak tanımlaması yapılır. Gerçekten de Özeren’in bir çok güftesi, Elkutlu tarafından bestelenmiştir. Özeren’in Elkutlu’ya hediye ettiği güfte defterindeki ithaf yazısı şöyledir:
“Muhterem Rakım Hoca Üstada, Benden bir hatıra olarak verilmesini istediğin şu küçük defterdeki güftelerin edebî hiç bir kıymeti olmadığını ben de bilirim. Eğer onları seven ve beğenenler olursa, bu sevgi ve takdirleri şüphe yok ki güftelere değil, onlara kıymet verdiren yüksek san’atının, ince duygularının yarattığı bestelerinedir. Bunlardan bana düşen iftihar hissesi, bestelemek suretiyle sen kıymetli üstadın gösterdiği teveccühten ibarettir. 1937 Avukat Nahit Hilmi Özeren”
Nâhit Hilmi Özeren’in güfteleri Elkutlu’nun yanı sıra, aralarında; Sadi Işılay, Lemî Atlı, Refik Fersan, Yesari Asım Arsoy, Hayri Yenigün, Şerif İçli, Zeki Arif Ataergin, Osman Nihad Akın, Fahri Kopuz, Sadi Hoşses, Şükrü Osman Şenozan gibi isimler için de esin kaynağı olmuştur. Kaynak: tr.wikipedia.org
Not: Nâhit Hilmi Özeren, 11 Aralık 1951 tarihinde İzmir’de vefat etmiştir.
Şairimizin fotoğrafını paylaşan Sayın Bülen Ütin‘e teşekkürlerimle. Sâlih Bora