Selâhattin Erköse

Hayâtı

Türkiye, barındırdığı müzikal renkler bakımından yeryüzünün zengin ülkelerinden biridir. Pek çok etnik ve dinsel grup kendilerine özgü müzik tavırlarıyla çağlar boyu Anadou’nun zenginliklerine zenginlik katmıştır.

Anadolu halkı müzik gereksinimini direkt kendi olanaklarıyla giderebildiği gibi profesyonel ve yarı profesyonel denilebilecek müzisyen gruplarla da bu gereksinimine çare bulabilmektedir.

Bu bağlamda özellikle Abdallar ve Çingeneler Anadolu’daki müzisyen kastları arasında yer alırlar. Ege ve Marmara bölgelerinde çingene grupların müzik işlerinde ağırlıklı yer aldıkları görülür. Adı geçen bölgelerde bazı özel yerler vardır ki, buraların çingeneler açısından kültür merkezleri konumunda olduğunu belirtmek gerekir.

Örneğin; Edirne, Çanakkale, İzmir, Kırklareli, Bursa vb. Yine bu yörelerdeki müzisyenler, bir aile bütünlüğü içinde müzikal uygulamalarını sürdürürler. Baba ya da büyük ağabey grup şefi konumundadır ve genel koordinasyon onun elindedir. İşte bu konumda olan müzisyen takımlarının en ünlülerinden birisi de Erköse kardeşlerdir.

Bursa kökenli bir ailenin en büyük erkek kardeşi olan Ali Erköse, 1926 yılında Bursa’da dünyâya geldi. Tahsil hayâtına İstanbul’da devam etti. İlk olarak Kemanî Ali Demir Bey’ den aldığı dersle sanat yaşamına başladı, (1940). Daha sonra Sadi Işılay‘dan aldığı derslerle müzikal birikimini geliştirdi. Üsküdar Musiki Cemiyeti ve Ankara Radyosu’ ndaki çalışmaları gelişme döneminde Ali Erköse‘ye olumlu katkılarda bulunmuştur.

Selâhattin Erköse besteleri

Selâhattin Erköse, tahsil hayâtını İstanbul’da sürdürmüştür. Erköse ailesinin reisi tanınmış udî Şaban Erköse’den aldığı ud dersleriyle sanat yaşamına başlayan Selâhattin Erköse, daha sonra bu derslere udi Sedat Öztoprak‘la devam etti.

Selâhattin Erköse de ağabeyi gibi 1952 yılında Ankara Radyosu’nda göreve başladı. 1960 yılında İstanbul Radyosu’ na naklen atandı. Bestelerinin ve saz eserlerinin sayısı 50 kadardır.

1960 yılından itibaren İstanbul Radyosu’nda keman sanatçısı olarak görev yapmıştır. Erköse kardeşler gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki konserlerle ünlenmiş bir ekiptir.

Bazı hallerde birbirlerinden bağımsız çalışmalar da yapmaktadırlar ki Barbaros Erköse’nin Cazname adlı çalışması bunun en orjinal örneklerinden birisidir.

Erköse kardeşler, Türkiye’ nin ünlü sanat müziği okuyucularına gerek albümlerinde, gerekse gazino sahnelerinde yıllarca eşlik etmiş bir gruptur. Yurtiçinde ve yurtdışında yayınlanmış LP, 45’lik plak ve CD’leri de bulunmaktadır. Özellikle 45’lik plak sayısı 50’nin üzerindedir.

Fransa, Almanya ve Amerika’da yayınlanmış CD’leri de bulunmaktadır. Erköse kardeşler repertuarlarına Trakya, Anadolu, Karadeniz ve Ege’nin yöresel ezgilerinin yanında İstanbul’da popüler olan bazı oyun havalarını da almaktadırlar.

Çingene müzisyenlerinin çoğunda olduğu gibi bu grupta da bazı parçaların giriş kısmında veya arasında serbest dolaşmalar veya taksim denilebilecek ezgiler çalınmaktadır. Kaynak : Melih Duygulu – kalan.com

Not: Selâhattin Erköse, 8 Mart 2013 tarhinde İstanbul’da vefat etmiştir.

Selâhattin Erköse’den bir bestesinin hikayesi

Selahattin Erköse - RÜZGAR KIRDI DALIMI

İnci Çayırlı anlatıyor

İnci Çayırlı, Selahattin Erköse'yi, "Rüzgar Kırdı Dalımı" Şarkısını ve Günümüz Musikisini Anlatıyor

Bir yanıt yazın