Hayâtı
Mahmut Oğul anlatıyor: 10 Mayıs 1955 tarihinde Merzifon’da dünyâya gelmişim. Babam rahmetli Suat bey, annem Şükran hanım olup, iki çocuklu olan ailemizin diğer ferdi, ablam Selmâ hanımdır.
İlkokul öğrenimimi Kuzguncuk ve Samsun’da, ortaokul ve lise öğrenimimi ise Üsküdar’da tamamladım.
Türk Müziğine olan ilgim ve sevgim, annemin desteği ve yönlendirmesi ile ortaya çıktı. Ortaokul yıllarında Üsküdar Musîki Cemiyeti’ne katılarak, müziğe ilk adımımı atmış oldum.
Burada rahmetli hocam, bestekâr Emin Ongan‘dan, sevgili hocam, bestekâr Sn. Âmir Ateş‘ten ve kanun hocam Sn. Cemâli Kurultay’dan musîkinin temel unsurları olan edebiyat, usûl, nazariyat ve solfej bilgilerini almaya başladım (1972).
Aynı dönemde İleri Türk Musîkisi Konservatuarı’na da devam ederek farklı kanun çalış teknikleri hakkında rahmetli hocam, bestekâr Sâdettin Öktenay‘dan da çok istifade ettim.
Lise tahsilimin sonunda Gazi Üniversitesi’nin Müzik bölümünü kazanmama rağmen, o dönem çok çalkantılı ve sıkıntılı olan siyaset ortamı üniversitelerdeki yoğun çatışma ve kargaşa dönemi beni başka kararlar almaya sevk etti. Bir an önce askerlik görevimi yapmaya ve sonrasında baba mesleği olan ticarete atılmaya karar verdim (1975).
Askerlik görevimi Amasya ve İzmit orduevlerinde müzisyen olarak yaptım. Korolar oluşturarak konser ve gecelere katıldım. Böylece bu dönemde de müzikten kopmayarak bilgi ve tecrübelerimi geliştirmiş oldum (1977).
Askerlik dönüşü ticaret hayâtına atıldım. Bu arada Ayşe hanımla tanışarak 1978 yılında evlendim. 1979 yılında kızımız Şeyda, 1983 yılında oğlumuz Osman dünyâya geldi. Hayâtın getirdiği bu koşuşturma ve telâşeler içimdeki musîki aşkını hiç söndürmedi. Sanki hayâtımda bir şeyler eksik gibiydi. En büyük idealim ve hevesim şarkı yazmak olmuştu (1984).
O yıllarda bestekâr Sn. Avni Anıl‘ın, İzmir’de yayınlamakta olduğu “Musîki ve Nota” dergisinin gelişini sabırsızlık ve özlemle beklerdim. Bu dergide pek çok kıymetli şâir ve bestekârların yazıları, şiirleri, besteleri ve tabî ki hocanın tadına varılmaz musîki ruhu vardı.
Kısa bir zaman içinde bu dergide yayınlanan birçok şiiri besteleyerek bu anlamda ilk ciddi denemelerimi yapmaya başladım. Daha sonraları çok değerli dostum, arkadaşım olacak olan sevgili Turhan Taşan‘la da bu dergide yayınlanan bir şiirini (Sana Olan Özlemim) besteleyerek tanışmış oldum.
Kendisi pek çok konuda bana yardımcı olarak merhum Taner Şener‘den Sn. Yüksel Uzel‘e, Sn. Burhan Kencebay’dan merhum Yavuz Asöcal’a müzik câmiâsındaki pek çok kıymetli ve önemli insanlarla bir araya gelmemi sağladı.
Yine aynı dönemde kanun virtüözü, bestekâr Sn. Halil Karaduman‘la da tanışarak çok kıymetli bir dost kazanmış oldum. Değerli görüşlerinden çok yararlandım. Ayrıca yine bu dönemde Sn. Hulki Öğreten’in İstanbul’da çıkartmakta olduğu “Mızrap” dergisinden de çok faydalandım. Daha sonra çok sevgili hocam bestekâr Sn. Erol Sayan‘la tanışma fırsatını yakaladım. Kendisinden özel dersler almaya başlayarak çok kısa zamanda çok önemli bilgiler edindim.
Bir gün Hüseynî makâmından bir ödev istediğinde “Musîki ve Nota” dergisinde yayınlanan, Sn. Erol Martal’a ait olan “Yağdır Mevlâm Su” isimli şiiri besteleyerek kendisine götürdüm. Çok beğendiğini söyleyerek bu şarkının çok sevileceğini ifade etti. Ve gerçekten de hocam haklı çıkmıştı. Böylelikle benim de musîki kulvarındaki yıllar sürecek olan yolculuğum başlamış oldu. (1985)
Bundan sonraki çalışmalarım daha bir yön ve ivme kazanarak neticesinde “Biz Ayrılamayız“, “O Çeşme”, “Seni Hissederim”, “Yak Ne Varsa”, “Ayrıldık İşte”, “Bir Mektup Bir Resim”, “Seni Nasıl Özledim”, “Al Mendilim”, “Her Gün Aynı Heyecan”, “Sensiz Bu Yaz” gibi çalışmalarımı yaptım. Birçok yarışma ve anketlerde ödül ve mansiyonlara hak kazandım. En önemli kazancım ise şarkılarımı halkımızın sevmesi, birlikte söylemesi ve takdir etmesi oldu.
1993 yılından itibaren udî bestekâr Sn. Coşkun Sabah‘a ait olan Sabah Ses Kayıt Stüdyosu’nda müdür olarak görev yaptım. 7 sene bu görevi sürdürerek müzik ve ticari hayâtla iç içe oldum.
Hâlen bir yanda müziğimize ilgi ve heves duyan müzikseverlere özel dersler vererek yardımcı olmaya çalışmakta, diğer yandan da beste çalışmalarımı sürdürmekteyim. Bir bestekâr olarak insanlarımıza doğru ve kolay anlaşılır sözlerden bestelenmiş, aydınlık, basitin içinde güzelliğe erişmiş şarkılar yapma gayreti içindeyim.
Hayâtımın her döneminde benden mânevî desteğini ve değerli görüşlerini esirgemeyen sevgili aileme, çok kıymetli şâir ve bestekâr dostlarıma ve solist arkadaşlarıma, çok değerli hocalarıma yürekten sevgi, saygı, teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Ve elbette ki bana bu yeteneği bahşettiği için yüce Mevlâ’ya sonsuz hamdüsenalar ola…
Üsküdar – 2006 Kaynak: mahmutogul.com